3. KÖPRÜ HÜKÜMETLERİ VE ORMANIN KARA KİTABI3.cü Köprü Ülkemizin kamuoyuna girdiği gün, Soluğu Arnavutköy Muhtarı Rahmetli Yılmaz Güven’in yanında almıştım,yaklaşık 2 saat konuştuktan sonra Arnavutköy de toplumsal bir direniş hazırlama kararı aldık.Muhtar sevilen bir eczacı kalfası idi ve hemen her hastanın yardımına koşardı,kim çağırsa tereddüt etmeden giderdi,ciddi ve kararlı bir adamdı,inandığı şeylerin arkasından gider ve savunurdu,nitekim öyle oldu tüm hastaların yardımına koşan muhtar Yılmaz hastalanıp ölene dek 3. Köprü ye karşı direnişin içinden hiç kopmadı.Muhtarla konuşurken yine Arnavutköy de hayli sevilen ve Tayyip Erdoğanın sınıf arkadaşı hatta ranzasını paylaşan Hayri Yazıcı yıda bilgilendirip destek aldım,Hayri benimde gençlik dönemimde karşı siyasi yapı içinde olmasına karşın hep barışık olduğum bir arkadaş idi,öyleki 12 Eylül öncesi ciddi siyasi tartışmaların yaşandığı Arnavutköy de Hayri Yazıcı ile kavgaların bitmesi için ciddi anlamda Barış adına çalışma yapmıştık. Bu kez Yaşanabilir bir Çevre için birlikte hareket etme kararı almıştık,Bu arada Hayri ,Erdoğan la yurtta kalırken Hayri alt ranzada yatıyor,Erdoğan üst ranzada yatıyor ama sıksık ranzadan düşüyordu,bunun üzerine Hayri dayanamayıp Erdoğan a kendi ranzasını vererek düşmesine engel olmuştu.Erdoğan Belediye Başkanı olmadan ve olduktan sonra Arnavutköy e sıksık Hayri lere ziyarete gelirdi,bir gün Aygaz dükkanında oturuken yaşanan bu olayı espirili şekilde kendi anlatarak gülüşmüştük. Erdoğan Belediye Başkanı olduğu dönemde 3.köprü ye karşı ciddi anlam da karşı çıkarak,İstanbul da yeşil alanların yağmalanması konusunda Koç Üniversitesi dahil İstaç Genel Müdürlüğüne bir kitap hazırlatmıştı.Prof.Dr Ertuğrul Acun nun bizzat kaleme aldığı kitap ta önsöz yazan Erdoğan Yeşil Bir Medeniyet için gerekli tüm sözleri vererek altına imza attığı kitabın adı ORMANIN KARA KİTABI dır.Bu kitap arşivimde İstanbul için yazılmış en önemli bir yapıt olarak yerini koruyor. Arnavutköy sivil toplum kuruluşlarıyla düzenlediğimiz ilk mini mitingde izinsiz afiş asmak nedeniyle Dernekler Masası hakkımda işlem bile yaptı,Erdoğan şiir nedeniyle cezaevine girince yerine Ali Müfif Gürtuna göreve geldi,bu arada Mehmet Taşdiken nin oluşturduğu Hoşgörü Hareketinde her hafta bir toplantı düzenleniyordu,Ali Müfit de bu hareketin kurucusu olduğu için toplantılara katılırdı.Düzenlenen toplantılardan birinin gündemide 3. Köprü idi,Bu toplantıda ben ve Türksen Başer Kafaoğlu birlikte konferans vererek Ali Müfit ve diğer katılımcıları bilgilendirmiştik. Daha sonraki günlerde Ali Müfit,Hidiv kasrında Sivil Toplum kuruluşları ve Basına bir iftar yemeği vermiş ve burada katılımcılara söz vermişti,Taşdiken benimde 3.Köprü konusunda konuşmamı isteyince ,bir konuşma yapıp 2 hafta sonra Arnavutköy de yapılacak bir başka etkinliğe İstanbul Belediye Başkanı olarak Ali Müfit in ,Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay ile birlikte katılmasını sağlamıştım.Ayfer Atay ın Erdoğan la kavgalı olması nedeniyle Ali Müfit ile birlikte olma isteği yoktu,kendisinin ikna ederek,Büyükşehir Belediyesinin gönderdiği ses düzeni olan bir otobüs üzerinde konuşma yaparak 3.Köprüye karşı tavırlarını açıkca ortaya koyarak cezaevinde olan Erdoğan a istediği mesajı göndermişti Ali Müfit.Eger Erdoğan cezaevine girmemiş olsaydı aynı şeyi kendi yapacaktı. Ertesi gün 3.Köprü ye karşı oluşan tepki basında geniş yer bulunca Erdoğan nın cezaevinde gazetedeki haberleri gösterek sevincini paylaştığını,aynı cezaevinde mahkum olarak bulunan bir gazeteci dostum anlatmıştı. 3.Köprü ye karşı başlatılan halk hareketinin öncülerinden biri olup buğüne kadar yapılan tüm etkinlik ve çalışmalar geniş biçimde arşivimde yer almaktadır,burada anlatmak istediğim şudur 3.Köprü yü hangi Hükümet gündeme getirse ömrü kısa sürmüştür yok olup gitmiştir,bu 3.Köptüde bir iş var fazla uğraşmamak lazım baksanıza hiç bir Hükümet dayanmıyor. 3.Köprü gündeme gelir gelmez Buğüne kadar hiç sesi çıkmayan Hollanda Kraliyet ailesinin yan kuruluşu olan Doğa Derneği ve Tema karşı tavır aldılar,oysa Hükümet ten en büyük mali desteği bu kuruluşlar alıyor ayrıca AB fonlarındanda nemalanıyorlar,acaba Hükümet bu kuruluşlara yardımlarımı kesti yoksa iyi polis kötü poliscilikmi oynuyorlar,Koç Üniversitesi yapılırken sesleri çıkmayan STK lar neyin peşinde.Hükümet e biz karşıyız ama bizi görürseniz karşı olmayızmı demek istiyorlar.ORMANIN KARA KİTABI nda Tema hakkında yazılanları okuduğunuzda zaten olup biteni anlarsınız. Şimdi Sayın Erdoğan a eski bir Arnavutköy lü olarak hatırlatmak isterim,3.Köprü yü gündene getiren tüm Hükümetlerin ne olduğunu,ve ORMANIN KARA KİTABINI Zafer Murat ÇETİNTAŞ KÖPRÜLERİN ŞEHRİ İSTANBULHer sabah güzelim İstanbul’u katledecek bir planla uyanıyoruz. Şimdilerde en moda katliam planı üçüncü köprü ; daha kaç sabah bu planla uyanacağız Allah bilir. Herkes üçüncü köprü hakkında bir şeyler yazıp çiziyor ; ya da çıkıp televizyonlara konuşuyor. Ama bunları dinleyen kim ? Biz her şeyi planladık size laf düşmez dercesine ; İstanbul’u korumak isteyen çağrılara kulak tıkanıyor. Peki ne olacak İstanbul’un katliamına dur diyenler susacak mı ? tabiî ki de hayır. Zafer Murat Çetintaş 3. Köprü hakkında yazdığı bir yazısında üçüncü köprünün geçmişinden ; ilk üçüncü köprüye karşı hareketi çevreciler olarak nasıl başlattıklarından ve Recep Tayip Erdoğan’ın geçmişten günümüze üçüncü köprüye bakış açısını olayları bizzat yaşayan bir çevreci olarak ele almış . Recep Tayip Erdoğan o kadar İstanbul’un akciğerlerine düşkünmüş ki Ormanın Kara Kitabı diye bir kitap bile hazırlatmış . İnsan bu satırları okuyunca ve geçmişle şimdiyi mukayese ettiğimizde çıkarların ve rantın insana neler yaptırdığına tanık oluyoruz. Şimdi hep beraber bir beyin fırtınası yapalım üçüncü köprü yapılırsa neler olacak tahmin edelim. Yıl 2010 ve İstanbul’un nur topu gibi üçüncü bir köprüsü oldu . Eee trafiğe çözüm geldi mi ya da artık İstanbullu daha mı mutlu ? Cevap ne yazık ki hayır olacaktır. Çünkü bu köprü geldiğinde trafiğe katılan araç sayısı daha da artacak ;üstüne üstelik zaten canice yok edilmesine göz yumdukları ormanlarımız da elden gidecek . Hatta bu köprüde yetmedi dördüncüsünü, beşincisini ,onuncusunu yapalım diyecekler. Metrobüs çözüm deyip de sonradan onunda artık bir işkenceye dönüştüğüne hepimiz tanık olduk. Ne demişler su akar göz bakar; yani her şey ortada ve anlaşılır ama anlayana . Diğer yandan bir de İstanbul’un nüfusu iyice artacak ve bu şehir yaşanmaz ; adım atılmaz hale gelecek. Hal böyle olunca her şeyi baştan düşünmek gerekiyor. Olaylar içinden çıkılmaz bir hal almadan bu köprüler zincirinden vazgeçmek lazım. Bizim asıl istediğimiz İstanbul’a rahat bir nefes aldırmaksa ; yapılması gereken bir an önce iş bulma umuduyla İstanbul’un taşı toprağı altın diye gelen ve çok kötü koşullarda burada yaşayanların geri dönüşünü sağlamak için Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya yatırım yapmak lazım . Bakın görün o zaman ne trafik sorunu kalıyor ne de bu bitmek bilmeyen kargaşa . Asıl sorun bu şehrin bu kadar insanı kaldıramaması ; bir köprünün yapılması değil. Gerçi bu köprü yapılırsa o zaman gerçekten büyük bir sorunumuz olacak.. Artık nefes alamaz hale geleceğiz ; her yanımız köprü olacak . Yetmeyecek gün gelecek evimizin salonunda bile bir köprü geçecek . Ne yapalım trafik sorununu çözmek zor değil mi ? Sıkıştın mı bir köprü daha yaparsın çözersin her şeyi. Biz Türkler o kadar acayipleştik ki yüzyıllar sonrasını ya da vazgeçtim bu çok 50 ya da yüz yıl sonrasını planlayarak değil sadece günü kurtaracak planlar üretip işin içinden çıkmaya çalışıyoruz. En vahimi de bu günlük planlar peşinde oradan oraya sürüklenen bizi yöneten kesim. Aslında istesek neleri planlarız ama bu planlar bazılarının işine pek de gelmiyor. Ne yaparsın ekmek parası derdi bu uzun vadeli çözümlerden pek kazanılmıyor. Artık köprüler , ağaçların kesilmesi ,tarım ve hazine arazilerinin talan edilmesi kazandırıyor. Bencillik diğerinin yaşam hakkını yok sayma en çok rağbet görenler listesinin ilk sırasında. Bu nedenle köprüler zincirini kurmak için ellerinden geleni yapacaklar. Şimdi sıra halkımızda ; artık bu talana bir dur demek ve İstanbul’umuza bu on bin yıllık tarihe sahip çıkma zamanı . Her ne kadar köprüler zinciri bir kurtuluş gibi görünse de bunun büyük bir yanlışlık olduğu anlaşılacak. ŞEYMA DUMRUL
|
3.KÖPRÜ’nün LANETİ
Daha önceki yazılarımda 3.köprünün pek çok hükümeti yediğini yazmıştım,3.köprüyü hangi Hükümet gündemine almışsa bakınız aniden gelişen olaylar nedeniyle dagılıp gittiler.
3.Köprü kamuoyunun gündemine gelir gelmez başta anayasa olmak üzere,CHP de yaşanan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinde itirazın kabulü ve gelişen iç siyasi olaylar AKP Hükümetinin de bu köprünün temelini atamadan gideceğinin sinyallerini veriyor.
3.Köprü nün orman güzergahından gecmesi halinde bu yolu kullanacak agır vasıta sürücülerinin,kamyonlarından atacakları bir sönmemiş sigara izmariti tüm ormanın yanmasına neden olabileceği gibi,köprülerde yaşanan trafik nedeniyle 4.5 milyar dolar her yıl zarar gördüğümüz uzmanlar tarafından ifade ediliyor.
Ayrıca tır lar için 3.Köprü nün yapımı son derece yanlıştır,Avrupada bulunan tüm Tır Filosunun % 80 i Türklerin elinde olması nedeniyle,Avrupa Birliğinin aldığı bir kararda Türklere ait Tır ların Avrupa da dolaşmasını engelemek için RO RO taşımacılığının geliştirilmesine karar verilmişken ve bu nedenle Tekirdağ da RO RO taşımacığı yapabilmek için Liman yapılıyorken,3.Köprü niye
Ayrıca 3.köprü güzergahında Rant kokusu açıkca görülmektedir,bu bölgede 22 tane özel orman yapılaşma izni beklemektedir,1.ci derece sit alanları 2.ci dereceye cevrilmiş olup yapılaşma sözde % 6 da kalması planlanmaktadır.Ancak bu arazilerde % 6 imar izni asla kazanç saglamıyacağı için aynı Acarkent,Acaristanbul,KemerCantry gibi olacaklardır.
Yine İstanbul da beklenen büyük depremin yanı sıra İstanbul Boğazında özellikle bu bölgede meydana gelen büyük gemi kazaları,yanma,patlama ve çarpışma riskleri nedeniyle 3.köprü güvenlikten uzaktır.
En önemlisi kurulması planlanan köprü ayaklarının oldugu yerlerde önemli yatırlar bulunmakta pek çok kişi tarafından ziyaret edilmektedir,en bilinen yuşa hazretleridir şimdi AKP nasıl oluyorda bu önemli yatırların hemen yanından yol geçirmeye karar veriyor anlamak mümkün değil desekte,işin içinde RANT olunca herşey değişiyor ama 3.Köprünün Laneti değişmez..
3. KÖPRÜ HÜKÜMETLERİ VE ORMANIN KARA KİTABI
3.cü Köprü Ülkemizin kamuoyuna girdiği gün, Soluğu Arnavutköy Muhtarı Rahmetli Yılmaz Güven nin yanında almıştım,yaklaşık 2 saat konuştuktan sonra Arnavutköy de toplumsal bir direniş hazırlama kararı aldık.Muhtar sevilen bir eczacı kalfası idi ve hemen her hastanın yardımına koşardı,kim çağırsa teredüt etmeden giderdi,ciddi ve kararlı bir adamdı,inandığı şeylerin arkasından gider ve savunurdu,nitekim öyle oldu tüm hastaların yardımına koşan muhtar Yılmaz hastalanıp ölene dek 3. Köprü ye karşı direnişin içinden hiçkopmadı.
Muhtarla konuşurken yine Arnavutköy de hayli sevilen ve Tayyip Erdoğanın sınıf arkadaşı hatta ranzasını paylaşan Hayri Yazıcı yıda bilgilendirip destek aldım,Hayri benimde gençlik dönemimde karşı siyasi yapı içinde olmasına karşın hep barışık olduğum bir arkadaş idi,öyleki 12 Eylül öncesi ciddi siyasi tartışmaların yaşandığı Arnavutköy de Hayri Yazıcı ile kavgaların bitmesi için ciddi anlamda Barış adına çalışma yapmıştık.
Bu kez Yaşanabilir bir Çevre için birlikte hareket etme kararı almıştık,Bu arada Hayri ,Erdoğan la yurtta kalırken Hayri alt ranzada yatıyor,Erdoğan üst ranzada yatıyor ama sıksık ranzadan düşüyordu,bunun üzerine Hayri dayanamayıp Erdoğan a kendi ranzasını vererek düşmesine engel olmuştu.Erdoğan Belediye Başkanı olmadan ve olduktan sonra Arnavutköy e sıksık Hayri lere ziyarete gelirdi,bir gün Aygaz dükkanında oturuken yaşanan bu olayı espirili şekilde kendi anlatarak gülüşmüştük.
Erdoğan Belediye Başkanı olduğu dönemde 3.köprü ye karşı ciddi anlam da karşı çıkarak,İstanbul da yeşil alanların yağmalanması konusunda Koç Üniversitesi dahil İstaç Genel Müdürlüğüne bir kitap hazırlatmıştı.Prof.Dr Ertuğrul Acun nun bizzat kaleme aldığı kitap ta önsöz yazan Erdoğan Yeşil Bir Medeniyet için gerekli tüm sözleri vererek altına imza attığı kitabın adı ORMANIN KARA KİTABI dır.Bu kitap arşivimde İstanbul için yazılmış en önemli bir yapıt olarak yerini koruyor.
Arnavutköy sivil toplum kuruluşlarıyla düzenlediğimiz ilk mini mitingde izinsiz afiş asmak nedeniyle Dernekler Masası hakkımda işlem bile yaptı,Erdoğan şiir nedeniyle cezaevine girince yerine Ali Müfif Gürtuna göreve geldi,bu arada Mehmet Taşdiken nin oluşturduğu Hoşgörü Hareketinde her hafta bir toplantı düzenleniyordu,Ali Müfit de bu hareketin kurucusu olduğu için toplantılara katılırdı.Düzenlenen toplantılardan birinin gündemide 3. Köprü idi,Bu toplantıda ben ve Türksen Başer Kafaoğlu birlikte konferans vererek Ali Müfit ve diğer katılımcıları bilgilendirmiştik.
Daha sonraki günlerde Ali Müfit,Hidiv kasrında Sivil Toplum kuruluşları ve Basına bir iftar yemeği vermiş ve burada katılımcılara söz vermişti,Taşdiken benimde 3.Köprü konusunda konuşmamı isteyince ,bir konuşma yapıp 2 hafta sonra Arnavutköy de yapılacak bir başka etkinliğe İstanbul Belediye Başkanı olarak Ali Müfit in ,Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay ile birlikte katılmasını sağlamıştım.Ayfer Atay ın Erdoğan la kavgalı olması nedeniyle Ali Müfit ile birlikte olma isteği yoktu,kendisinin ikna ederek,Büyükşehir Belediyesinin gönderdiği ses düzeni olan bir otobüs üzerinde konuşma yaparak 3.Köprüye karşı tavırlarını açıkca ortaya koyarak cezaevinde olan Erdoğan a istediği mesajı göndermişti Ali Müfit.Eger Erdoğan cezaevine girmemiş olsaydı aynı şeyi kendi yapacaktı.
Ertesi gün 3.Köprü ye karşı oluşan tepki basında geniş yer bulunca Erdoğan nın cezaevinde gazetedeki haberleri gösterek sevincini paylaştığını,aynı cezaevinde mahkum olarak bulunan bir gazeteci dostum anlatmıştı.
3.Köprü ye karşı başlatılan halk hareketinin öncülerinden biri olup buğüne kadar yapılan tüm etkinlik ve çalışmalar geniş biçimde arşivimde yer almaktadır,burada anlatmak istediğim şudur 3.Köprü yü hangi Hükümet gündeme getirse ömrü kısa sürmüştür yok olup gitmiştir,bu 3.Köptüde bir iş var fazla uğraşmamak lazım baksanıza hiç bir Hükümet dayanmıyor.
3.Köprü gündeme gelir gelmez Buğüne kadar hiç sesi çıkmayan Hollanda Kraliyet ailesinin yan kuruluşu olan Doğa Derneği ve Tema karşı tavır aldılar,oysa Hükümet ten en büyük mali desteği bu kuruluşlar alıyor ayrıca AB fonlarındanda nemalanıyorlar,acaba Hükümet bu kuruluşlara yardımlarımı kesti yoksa iyi polis kötü poliscilikmi oynuyorlar,Koç Üniversitesi yapılırken sesleri çıkmayan STK lar neyin peşinde.Hükümet e biz karşıyız ama bizi görürseniz karşı olmayızmı demek istiyorlar.ORMANIN KARA KİTABI nda Tema hakkında yazılanları okuduğunuzda zaten olup biteni anlarsınız.
Şimdi Sayın Erdoğan a eski bir Arnavutköy lü olarak hatırlatmak isterim,3.Köprü yü gündene getiren tüm Hükümetlerin ne olduğunu,ve ORMANIN KARA KİTABINI
Zafer Murat ÇETİNTAŞ